birleşmiş milletler bush'a sorar:

-ırak'ın kitle imha silahları olduğuna dair deliliniz nedir?

bush cevaplar:

-faturalarını sakladık.  George Bush

-------------------------------------------------

>Almanya'da Emaillerde dolasan bir fıkra
>
>George Bush bir ilkokulu ziyaret eder. Çocuklara:
>- Sorusu olan var mi? der. ve küçük Bob sözü alır.
>- Benim üç sorum olacak:
>1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
>2- Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör
faaliyeti
>degilmidir?
>3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?
>Aniden zil çalar ve çocuklar teneffüsse çıkarlar.
>Çocuklar geri döndüğünde bu sefer sözü küçük Tom alır.
>Benim bes sorum olacak:
>1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
>2- Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör
faaliyeti
>degilmidir?
>3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?
>4- Bugün neden zil 30 dakika erken çaldı?
>5- Bob nerede?

 

polis - beyefendi radar uygulamamiz vardi. Hiz sinirini astiniz.

adam - asmadim birader.

polis - beyefendi radar kayitlarini gosterebiliriz.

adam - ben mustafanin arkadasiyim, ugrasmayin benimle

polis - (bi affallar) mustafa mi o da kim ?

adam - sen mustafayi tanimiyormusun ?

polis - ee sey hatirlayamadim..

adam - dur yanimda resmi var sana gostereyim.

(cebinden bir 10 milyonluk cikartir ve uzerindeki ataturk resmini
gosterir)
polis - haa, pardon simdi hatirladim. Tamam.

adam - gidebilirmiyim ?

polis - sey, bu mustafanin baska resmi var mi yaninizda ?

adam - eeeh be. arkadas dediysek butun albumu yanimizda tasimiyoz

 
                  Pilotlar!!!
Pilotlar her uçuştan sonra, uçuş sırasında karşılaştıkları ve tamir edilmesi
ya da ayarlanması gereken sorunları tamir bakım personeline bildirmek için
bir form doldurur. Pilotların doldurduğu bu formları daha sonra tamir
bakımcılar okur ve sorunları giderir.

Sonra da formun alt kısmına gerçekleştirilen düzeltici faaliyeti yazarlar ve
pilotlar bir sonraki uçuştan önce bu formları ve tamircilerin notlarını
okur. Yer personelinin ve tamir bakım personelinin espri anlayışı olmadığını
söylememek gerekir. Aşağıda QUANTAS pilotlarının gerçek arıza ve şikayet
bildirimleri ve tamir bakım mühendislerinin tamir sonrası cevapları yer
almaktadır. Bu arada, Quantas havayolları kurulduğu günden bugüne dek hiç
kaza geçirmemiş tek büyük havayolu şirketidir.

P = Pilotun arıza bildirimi.
S = Tamir bakımcının tamir sonrası notu.

P: Sol iç tekerleğin kısmen değiştirilmesinde fayda var.
S: Sol iç tekerlek kısmen değiştirildi.

P: Test uçuşu OK, fakat otomatik iniş biraz sert.
S: Bu uçakta otomatik iniş sistemi yok.

P: Kokpitte bir şey gevşemiş.
S: Kokpitte bir şey sıkıştırıldı.

P: Ön camda ölü böcek var.
S: Canlı böcek sipariş edildi.

P: Otomatik pilotu sabit yükseklikte uçuşa ayarlayınca dakikada 100 metre
alçalıyor.
S: Böyle bir problem gözlenmedi. (uçak yerdeyken test edilmiş)

P: Sağ tekerlek hidroliğinde yağ kaçağı olduğunu gösteren bir yağ
birikintisi var.
S: Yağ birikintisi temizlendi.

P: DME'nin volümü inanılmayacak kadar yüksek.
S: DME'nin volümü inanılabilir seviyeye ayarlandı.

P: Gaz manivelası kilitleri kapatılınca manivela yerinden oynamıyor.
S: Kilitler zaten o işe yarar.

P: IFF çalışmıyor.
S: IFF, OFF konumundayken asla çalışmaz.

P: Sanırım camda çatlak var.
S: Sanırım haklısın.

P: 3 numaralı motor kayıp.
S: Biraz araştırınca motorun sağ kanatta takılı olduğu anlaşıldı.

P: Lövyeyi ileri itince uçak saçmalıyor.
S: Kendine çekin düzen vermesi, doğru dürüst uçması ve ciddi olması için
uçağa ihtar verildi.

P: Radardan mırıltılar geliyor.
S: Radar havlaması için yeniden programlandı.

P: Kokpitte fare var.
S: Kedi install edildi.


 
          4  Samimi Arkadaş!!!                 

Dört samimi arkadaş, felekten bir gece çalmışlar, hep
birlikte ayni arabada eve dönüyorlar. Trafik

terörü bunların canini alıyor. Öbür tarafta Azrail'in
huzuruna çıkıyorlar, soruyor:

"Türk Cehennemi'ne mi, Avrupa Cehennemi'ne mi gitmek
istersiniz?"

"Fark nedir?" diye sorar bizimkiler.

Yanıt nettir:

"Avrupa Cehennemi'nde her gün 1 kepçe, Türk
Cehennemi'nde her gün bir kova pislik yersiniz."

"Biz Türk doğduk, Türk öldük, tabii ki Türk
Cehennemi'ne gideceğiz" der bizimkiler, uyanık

geçinen birisi hariç.

Bizimkilerin üçü Türk Cehennemi'ne, biri de Avrupa
Cehennemi'ne gönderilir. Aradan epey

zaman geçer.

Avrupa Cehennemi'ndeki eleman her gün 1 kepçe insan
pisliği yemekten bıkmıştır. Arkadaşlarını

ziyaret edip biraz moral bulmak ister. Türk
Cehennemi'ne gittiğinde, bizimkiler sen şakrak,

gülerek karşılar onu.

Dayanamaz, sorar:

-Ben bir kepçesini hazmedemiyorken, siz her gün bir
kova yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?

"Oğlum" derler, "burası Türk Cehennemi, bir gün bok
olur, kova olmaz, bir gün kova olur bok

olmaz. 3 aydır bi bok yediğimiz yok"...

--------------------------------------------

OLAY BARBAROS BULVARINDA VE GERÇEK
>

>arkada?la öyle Barbaros bulvarında yürüyorduk. Bir anda
>yanımızdan son sürat bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladı' filan demeye
>kalmadan, minibüs kafadan elektrik direğine bindirdi. Hemen köstük, yardim
>edelim diye.
>Minibüse ulaştığımızda manzara suydu: Yolcuların kiminin kaşı
>açılmış, kiminin dudağı patlamış... Dağılmış vaziyetteler yani. Ama bir
>tuhaflık var.
>Çünkü o hallerine rağmen, gözlerinden yaslar gelecek şekilde
>gülüyorlar.
>Biz ne yapacağımızı şaşırdık.
>'Ne oldu?' diye sorduk.Bir iki tanesi, güçlükle 'So-för,
>so-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye başlıyorlar.
>Bu sarsıcı manzaranın aslini öğrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi
>gerekti.Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş.Hani, bizim şoförlere
>özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi vardır ya. Baba,
dengeyi
>tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşağı düşmüş.Minibüs de
kontrolden
>çıkıp direğe indirmiş.."

 

 

Copyright © 2003 by Fatih  All rights reserved

| Anasayfa | Ben | Yazılar | Tıp |